ÖZ GEÇMİŞİM
1952 Rize Çayeli doğumluyum. Bugünkü ismiyle 1976’da Konya İlahiyat Fakültesini bitirdim. Ankara Liselerinde 4 yıl kadar öğretmenlik yaptım. Bu sırada boş zamanlarımı Ankara Milli Kütüphanede geçirirdim. Niçin Milli Kütüphane? Yasa gereği Türkiye’de basılan her kitaptan bir tanesi önce Milli Kütüphaneye gönderilme mecburiyeti vardır. Kıbrıs’ta yedek subay olarak askerliği muteakıp Kars Merkez liselerin 4 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Rize Çayeli Barbaros Endüstri Meslek Lisesinde öğretmenliğe devam ettim. 2003 yılında aynı okuldan emekli oldum.
Ankara’da öğretmenlik yaparken rehberlik hizmet içi eğitim kursuna katıldım. Kars ve Çayeli’nde görev yaptığım lisede psikolog bulunmadığında okul rehberlik hizmetlerine görevlendirildim. O tarihlerde rehberlik testleri teksir makinasıyla basılırdı. Yüzümüz gözümüz hep boya olurdu. Bilgisayar zaten hiç yoktu. 1994 yılında Rehberlik testlerini bir kitapta basmayı düşündüm. O YIL Çayeli Ortaokul ve Liselerinde uygulandı. Çok beğeni aldığından 1995’de Çayeli-Rize, 1996’da gelen talep üzerine Rize ve İlçelerindeki büyük okullarda 20.000 adet olarak bastırdım ve dağıttım. O tarihlerde okulların sayısı ve mevcutları çok az idi
1995’lı yıllarda Çayeli Çaykent’de 1500 nüfuslu Çaykent Sitesi yönetimine seçildim.Başkan yardımcılarından biri olarak.
Çaykent Sitesi’nin elektriğini Büyükköy Deresinden üretmek için çalışma yürüttüm. Avusturya’dan su türbini fiyatı almış idim.
BELEDİYELER KANUNUNDA MADDESİNİ BULMUŞTUM. BU SİTEDE 12 BLOK, 326 DAİRE, 1500 NÜFUS VARDI
BU BÜYÜK SİTE, ELEKTRİK VE SUYU PARASIZ KULLANACAKTI.
O sırada Trabzon Belediyesi farklı bir partide olduğundan, bana bu işi nasıl yapılabileceğini kanundaki yerini anlatmışlardı. Orasını dinledikten sonra harekete geçtim.Çaykent’lilerin tüm elektriğini ve suyunu bedavaya getirecektim. Hatta belediyeler kanunu 7/B maddesiyle Çaykenti bağımsızlaştırınca, dağlardan alacağım hibe suya belediye karışamıyordu. Çünkü vatandaş: “Ben kendi arazımdan çıkan suyu Çaykent’e bağışlıyorum” dediğinde belediye bu suyu kesemiyordu. Karışamıyordu. Fakat Anap Dönemiydi. Sitemizdeki Anaplılar tarafındanAnaplı Belediyesi’nin gelirleri azalır diye taraftar olunmadı. Ben bu iki projeyle Çaykent’i Paris yapacaktım. Adam kendi sitesini düşüneceğine düşünüyor partisinin belediyesini!!. Dairelerin fiyatı ikiye katlanacaktı
İSTANBUL ADALAR VE HEYBELİ ADA'DA ÇEVRECİLİK ETKİNLİĞİ:
2015 yılında İst. Adalar Heybeli Ada' da ikamet ederken Mahalledeki yollarda bulunan çiçek ağaçlarını ilaçlamayı düşündük. Liseye gittim. Lise, kimya oğretmeni başkanlığında çevre kulübündeki öğrencilerle birlikte Kuran Kursu odasına geldiler. Önce ilaçlar, sonra ilaçalama yapmak için alınacak tedbirleri (maske, eldiven); ilaçların sırt püskürtme pompasına dökülmesini anlattık. Örneğin 5 litre suya kaç cc ilaç katacağız?.
En sağda Heybeliada Mah. Lisesi Kmya öğretmeni. Diğerleri bu küçük okuldaki her sınıftan bir öğrenci.
Bu teorik bilgilendirmeden sonra sahaya (mahalleye) çıktık. Öğrencilere hangi çiçek ağacına nasıl ne taraaftan ilaçlama yapacağımızı gösterdik. İlaçlamakla kalmadık.açlarının dibine besleme yaptık NPK gübresinin çiçek ağaçlarının dibine nasıl döküleceğini; diplerinin nasıl kazılacağını gösterdik. Daha sonra muhtar konağına uğradık.
AŞAĞIDAKİ RESİMDE MAHALLE MUHTARI VE KİMYA ÖĞRETMENİ VE ÖĞRENCİLER GÖRÜLMEKTEDİR
HEYBELİADA MAHALLESİ MUHTARLIK KONAĞI ÖNÜNDE BİR ARAYA GELDİK. EN SAĞDA KİMYA ÖĞRETMENİ, YANINDA MAHALLE MUHTARI
ÇAYELİ'NDE TARIMSAL VE ÇEVRESEL ÇALIŞMALARIMIZ
Çayeli Endüstri Meslek Lisesinde öğretmen iken sınıflarda gürültü yapan öğrencileri derslerden alır, onlarla okulun bahçesinde diktiğim meyve ağaçları ve ve çiçek ağaçlarının budaması, beslenmesi ve ilaçlamasını gösterirdim. Ayrıca Çaykent sitesinde de benzer faaliyetleri yaptım. Otsu, odunsu süs ağaçlarıyla Şehitliği güzeelleştirdim. Bunun üzerine Çayeli Ziraat Odası Ziraat Odaları Baaşkanlığından (Genel Müdürlüğünden) Yüksek Çiftçi Ödülü geldi:
2003 YILINDA EMEKLİ OLDUM. ARADAN BİR KAÇ YIL GEÇTİ. ARKADAŞALAR: "ÖDÜLÜN GELDİ. GÖRDÜN MÜ?" DEDİLER. Bana ödül veriliyor. Çayeli Milli Eğitim Müdürlüğü baana ulaştırmıyor. Meğer ki, Rize valisi Enver Salihoğlu...... "HİZMET ŞEREF BELGESİ" ödülünü vermişti. Sayın Vali kendiliğinden vermezdi. İlla ki, emekli olduktan sonra kim önerdi? Onu bulamadım.
ÖĞRETMENLİK HİZMET ŞEREŞ BELGESİ
YUKARIDAKİ BU ÖDÜL, KOLAY KOLAY HER KESE VERİLMEZDİ
RİZE DE HİDROELEKTRİK (NEHİRLERDEN ELEKTRİK ÜRETME) ÇALIŞMALARI
HIZIR HOP 1996-2024 YILLARINDA RİZA BELEDİYE BAŞKANI İçme Suyundan Elektrik Üretim Tesisi:
RİZENİN İÇME SUYUNDAN ELEKTRİK ÜRETİLMESİ KENDİ PROJEM İDİ: Hızır Hop zamanında, zaamanın daimi encümeni Rahmetli Yunus Kotiloğlu tarafından gündeme getirdim. Sayın başkan SUYUN TADI BOZULUR diyeabul etmedi. Hatta ben belediyeden buranın düşü ve debisini almak istedim. Malesef onu bile bana vermediler. Sayın hızır hop bilim ve fenne kadar karşı idi.
HİDROELEKTRİK ( NEHİRLERDEN ELEKTRİK ÜRETME): 1986 yılında Kars'tan Çayeli Endüstri Meslek Lisesine tayınım çıkti. O günden beri her hangi bir akarsudan elektrik üretmek dikkatımı çekmiştı. O tarihlerde Rize/ Trabzon'da her hangi bir bilgiye ulaşma imkanım olmadı. Daha sonra KATÜ Enerji Makineleri Kürsusu Başkanı ile Senoz Derelerinde inceleme yaptık. Derenin yukarılarında bir yerde etüt yapılması uygun bulundu. Daha sonra oranın debisini ölçtürdüm. 905 litre/ saniye. Yani bir saniyede 905 litre su aktığı bulundu.
O sıralarda, bunu anlattığım büyük esnaflar bana deli" diyorlardı: Ben de:
-EY RİZELİLER. SENOZ DERESİNİN DEBİSİ VE DÜŞÜSÜ ELEKTRİK ÜRETİMİNE UYGUNDUR. SİZ BU İMKANDAN YARARLANMASINIZ, BAŞKALARI GELİR YATIRIM YAPAR. PARA KAZANIR. BU FIRSATI KAÇIRMAYIN" DİYORDUM.
BANA DELİ DEDİLER AMMA, SONUNDA HAKLI ÇIKTIM. 2-3 SEENE ÖNCE SENOZ DERESİNDE BİR GEZİ YAPTIM. DERE ÜZERİNDE YAPILMIŞ 8-10 KADAR HES'E RASTLADIM. FAKAT ARALARINDA BİR TANE RİZELİ YOKTUR. SONUÇ OLARAK:
BEN HAKLI ÇIKTIM.
TÜRKİYE DE YENİ BİR İLK DAHA: A 4 Kağıdına Dernek Defteri Basmak:
İstanbul'da çeitli derneklerde bulundum. Ayrıca Çayeli Çaykent Sitesinde de başkan yardımcılığı yaptım. Amacım dernek muhasebe defterlerini tutarken kalemi kullanamamak. Kalem sadece imza atmakta kullanılacak.
HEDEF KALEMİ KALDIRMAKTI
Derneklerde kalemi kaldırmak için muhasebe defterlerini muhasebe yazıcısında yazdırıp bastırmayı düşündüm. Muhasebesiye gittim. Olmadı. Kağıtlar yırtıldı. İş yürümedi. Dernek defterlerinin A-4 kağıdında tutulması gerekiyordu. İstanbul Dernekler İl Müdürlüğüne gittim. OLmaz dediler. Muhasebeci eklemeli kağıtlarla da bu iş yürümüyordu.
TÜRKİYE'DE BİR İLK
Tarih aralık 2007. Forumla Dernekler Dairesi Başkanlığına. ağır eleştiriler yaptım. Müslümana yahudi eziyeti veriyorsunuz yazdım. Vatandaşı duvardan yukarı çıkartmakla elinize geçiyor?" yazdım. Ağır eleştirdim. Bunun üzerine Dernekeler Genel Müdürlüğü e postama verdiği yazılı cevapta, dernek defterlerinin A 4 kağıdına yapılabileceğini yazdı. Gelen cevabı İstanbul İl dernekler Müdürlüğüne götürdüm. Gösterdim. İl Dernekler Müdürlüğü A-4 kağıdı alıp getirmemi istedi. Ve dernek (Muhasebe) defeterlerimi tasdik ederek Türkiye de bir eşiği açmış oldum.
Böylece büyük kolaylık geldi. 2017 ylında dernek defterleri için getirdiğimiz bu kolaylığa rağmen hala günümüzdeki bazı dernekler, defterlerini bilgisayar ortamında tutmaları gerekirken, dernek defterlerini hala kalemle tutmaya devam ediyorlar.